Son dönemde dikkatimi çeken
durumları bir yazıya dökeyim de ellerim hafiflesin. Öncelikle Fırat Kalkanı
operasyonu. Koalisyon güçleri ile beraber gerçekleştiren bir operasyon.
Kim bu
güçler diye bir bakalım. ABD- ÖSO-TSK. Peki bu operasyon kime karşı yapılıyor?
İŞİD(DAEŞ, ISIS, ISIL, DAİŞ)’e karşı yapılıyor. Bu arada özellikle İŞİD’in tüm
adlarını kullanmaya özen gösterdim. Nedeni ise Türkiye’de medya İŞİD demiyor.
DAEŞ ve DAİŞ diyor. Erdoğan özellikle bunu vurguluyor. Zaten bizzat çevirmene
karışarak Joe Biden’ın olduğu son görüşmesinde İŞİD diye çeviren çevirmene
uyarı yapıp DAEŞ’tir demiştir. Bu el’e, hand demekle aynı şey. Açıklamasını
yaptığı düzeltmede yapmıştı lakin kaale alıp dinlemedim. Aynı şeyden
bahsediliyorsa TC sınırları içerisinde neden DAEŞ kullanılmaya çalışılıyor diye
düşünmek lazım. Hükümetin gündem belirleme ve yeni kavramlar oluşturmada ne kadar
başarılı olduğunu biliyoruz. Daha açıkça kavramlarla oynayarak halka unutturma
başarıları kayda değer. Bunu bir köşede tutalım. Bir daha DAEŞ duyduğunuzda
İŞİD olduğunu aklınıza getirin. Neyse asıl mevzuya döneyim. ABD ÖSO-PYD-İŞİD(DAEŞ)
ile işbirliği yaptığını söylüyor. Desteklediğini ve müttefik olduklarını açıkça
çekinmeden belirtiyor. Hükümet bunu bilmiyor mu? Bizler internetten,
gazetelerden vs. öğrenebiliyorsak onlar bilmiyor mu bunu? Baktığınızda beraber
savaştığınız ve karşınızda olanların hepsi ABD müttefiki. Ve TC’nin geçirdiği
bu tehlikeli dönemde operasyon uzayıp gidiyor. Ülke içinde terörist eylemler
patlak verirse ne yapacaklar? Geri dönüp sınırlarını korumaya odaklanması
gerektiğini açıkça düşünüyorum. Nedenini kaynak 1 den okuyarak
öğrenebilirsiniz. Benden çok daha iyi açıklamış Prof. Dr. Haydar Baş. O kısmı
ona bırakıyorum. Ben devam edeyim. Normal insan olarak 1 vs 3 olan bir kavgaya
dezavantajlı olduğumuz halde girmeyiz. Devletler de insanlar gibidir. Bunu
unutmamak gerek. Dezavantajlı durumda neden kavgaya girelim ki? Üstüne dost
denilen ABD, Türkiye’nin bütünlüğünü dağıtmak için elinden geleni yapan bir
ülke. 15 Temmuzda bu işi açıkça gördük. ABD destekli FETO darbesi olduğunu
sağır sultan duydu. Buna rağmen nasıl olurda onlarla ortak operasyon yapılır?
Bence akıl karı değil bu iş. Bakın bir ecnebi lafını alıntılıyorum.
Coming together is a beginning; keeping
together is progress; working together is success.
Henry
Ford
Türkçe meali;
Bir araya gelmek bir başlangıç; bir
arada kalmak ilerlemek; birlikte çalışmak ise başarıdır.
Gelin Atamız ne demiş hatırlayalım;
Yurtta sulh, cihanda sulh.
M.Kemal Atatürk
Bizler öncelikle Birlikte olup
birlikte kalıp yurtta barış sağlamalıyız. Öyle 36 etnik kökene ayrılmamalıyız.
Bizler 36 etnik köken Müslüman olup karıştık. Kendimize TÜRK dedik. Bundan
sonra ayrılık yoktur. Sonraki aşama Ata’nın da politikası olan cihanda barışı
sağlamaktır. İnce bir ayrıntı. Bunu yapabilecek bir hükümet ile tabii ki.
Bu seferki düşünmem de böyle oldu.
Sonraki düşünmelerimi kelimelere döküp elimi ne zaman hafifletirim bilemiyorum.
Ama elbet devam edecektir. Halkça olayları sorguladımız bir gelecek diliyorum.
Sağlıcakla kalın.
Kaynakça
[1]. http://www.yenimesaj.com.tr/cerablus-batagindan-cikilabilir-mi-makale,12017924.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder