6 Eylül 2016 Salı

Yakın gündem - Fırat Kalkanı

Son dönemde dikkatimi çeken durumları bir yazıya dökeyim de ellerim hafiflesin. Öncelikle Fırat Kalkanı operasyonu. Koalisyon güçleri ile beraber gerçekleştiren bir operasyon.
Kim bu güçler diye bir bakalım. ABD- ÖSO-TSK. Peki bu operasyon kime karşı yapılıyor? İŞİD(DAEŞ, ISIS, ISIL, DAİŞ)’e karşı yapılıyor. Bu arada özellikle İŞİD’in tüm adlarını kullanmaya özen gösterdim. Nedeni ise Türkiye’de medya İŞİD demiyor. DAEŞ ve DAİŞ diyor. Erdoğan özellikle bunu vurguluyor. Zaten bizzat çevirmene karışarak Joe Biden’ın olduğu son görüşmesinde İŞİD diye çeviren çevirmene uyarı yapıp DAEŞ’tir demiştir. Bu el’e, hand demekle aynı şey. Açıklamasını yaptığı düzeltmede yapmıştı lakin kaale alıp dinlemedim. Aynı şeyden bahsediliyorsa TC sınırları içerisinde neden DAEŞ kullanılmaya çalışılıyor diye düşünmek lazım. Hükümetin gündem belirleme ve yeni kavramlar oluşturmada ne kadar başarılı olduğunu biliyoruz. Daha açıkça kavramlarla oynayarak halka unutturma başarıları kayda değer. Bunu bir köşede tutalım. Bir daha DAEŞ duyduğunuzda İŞİD olduğunu aklınıza getirin. Neyse asıl mevzuya döneyim. ABD ÖSO-PYD-İŞİD(DAEŞ) ile işbirliği yaptığını söylüyor. Desteklediğini ve müttefik olduklarını açıkça çekinmeden belirtiyor. Hükümet bunu bilmiyor mu? Bizler internetten, gazetelerden vs. öğrenebiliyorsak onlar bilmiyor mu bunu? Baktığınızda beraber savaştığınız ve karşınızda olanların hepsi ABD müttefiki. Ve TC’nin geçirdiği bu tehlikeli dönemde operasyon uzayıp gidiyor. Ülke içinde terörist eylemler patlak verirse ne yapacaklar? Geri dönüp sınırlarını korumaya odaklanması gerektiğini açıkça düşünüyorum. Nedenini kaynak 1 den okuyarak öğrenebilirsiniz. Benden çok daha iyi açıklamış Prof. Dr. Haydar Baş. O kısmı ona bırakıyorum. Ben devam edeyim. Normal insan olarak 1 vs 3 olan bir kavgaya dezavantajlı olduğumuz halde girmeyiz. Devletler de insanlar gibidir. Bunu unutmamak gerek. Dezavantajlı durumda neden kavgaya girelim ki? Üstüne dost denilen ABD, Türkiye’nin bütünlüğünü dağıtmak için elinden geleni yapan bir ülke. 15 Temmuzda bu işi açıkça gördük. ABD destekli FETO darbesi olduğunu sağır sultan duydu. Buna rağmen nasıl olurda onlarla ortak operasyon yapılır? Bence akıl karı değil bu iş. Bakın bir ecnebi lafını alıntılıyorum.

Coming together is a beginning; keeping together is progress; working together is success.
Henry Ford

Türkçe meali;
Bir araya gelmek bir başlangıç; bir arada kalmak ilerlemek; birlikte çalışmak ise başarıdır.

Gelin Atamız ne demiş hatırlayalım;
Yurtta sulh, cihanda sulh.
M.Kemal Atatürk

Bizler öncelikle Birlikte olup birlikte kalıp yurtta barış sağlamalıyız. Öyle 36 etnik kökene ayrılmamalıyız. Bizler 36 etnik köken Müslüman olup karıştık. Kendimize TÜRK dedik. Bundan sonra ayrılık yoktur. Sonraki aşama Ata’nın da politikası olan cihanda barışı sağlamaktır. İnce bir ayrıntı. Bunu yapabilecek bir hükümet ile tabii ki.
Bu seferki düşünmem de böyle oldu. Sonraki düşünmelerimi kelimelere döküp elimi ne zaman hafifletirim bilemiyorum. Ama elbet devam edecektir. Halkça olayları sorguladımız bir gelecek diliyorum. Sağlıcakla kalın.

Kaynakça
[1]. http://www.yenimesaj.com.tr/cerablus-batagindan-cikilabilir-mi-makale,12017924.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder