3 Haziran 2015 Çarşamba

Eczacılıkta Mesleki Amacın Önemi

Bir insanın amacı olmazsa rüzgardaki yaprak gibi savrulur. Bu hayatta böyledir. Sağlam bir amacı olan insanların kolay kolay vazgeçmediklerini görürsünüz. Mesleğimiz için de bu böyledir. Mesleğimizi elde ettikten sonra. Diplomamızı aldığınız günden başlayarak artık tam donanımlı bir eczacıyız. Peki bizim bir amacımız var mı? Bu diploma ile kimlere yarar sağlayacağız? Kendimize mi? Başkalarına mı? Bunlar önemli nüanslardır.

En başta benim hayat amacımı söylerek başlayacağım. Sonra sizlere, sizinkini bulmanızın ne kadar önemli olduğunu  göstermeye çalışacağım. Umarım yardımcı olabilirim. Benim bu hayattaki amacım “İnsanları değiştirmek, onlara bir şeyler katmaya çalışmaktır.” Benim amacımın sınırları yok. Belki de dünyadaki en zor amaçlardan biri benimkidir. Ama bu bir engel değil. Hedef ne kadar büyükse, ulaşamasanız dahi yükseklere çıkmış olursunuz. Kaybedecek bir şeyiniz yok.

 Peki mesleğimizle, yani eczacılık ile bu amacın nasıl bir ilişkisi var? Bu çocuk ne diyor böyle? Eminim kafanızı bu sorular kurcalıyordur. Merak etmeyin yazının sonunda sizlere de bir amaç edindirmek istiyorum. Umarım başarılı olurum. Konuya  mesleğimizin sosyolojik tanımı ile giriş yaparsak. 

Eczacılık: Halk arasında her gelir düzeyi ile, her zeka seviyesi ile, her türlü kişilikte insan ile devamlı ilişki içinde olan bir meslek grubudur. Kısaca birinci seviyede mesleki amacı olması gereken bir meslek grubudur. Sağlık profesyonelleridir.

Bizler mesleğimizi icra ederken eğer bir amacımız var ise, mesela “Ben iletişim içinde olduğum/olacağım herkese akılcı ilaç kullanımını öğreteceğim.” gibi bir amacınız var ise; Siz eczanenize gelen veya rastgele çay muhabbetine gittiğiniz misafirlere bu konu hakkında bilgi verirsiniz. Kısaca onların hem biyolojik hem fiziksel olarak rahatlamalarına yardımcı olabilirsiniz. Ve bu sizin amacınız olduğu için bu amaç uğruna tek bir cümle dahi kursanız, üniversitede okurken çektiğiniz tüm o zorlukları, uykusuz gecelerinizi hatırlayıp mutlu olursunuz. Ne mutlu bana. Bak birini daha bilgilendirdim. Belki artık maddi bütçesini kısıtlamayacak. Gibi gibi bir çok düşünce aklınıza gelebilir. 

Unutmayın bir insanı değiştirmek. Toplumu değiştirmektir. Toplumun en küçük birimi ailedir. Ailenin en küçük birimi ise bireylerdir. Siz bir bireyi değiştirebilirseniz bu domino etkisi oluşturabilir. Mesleki amaç sizin hem mutlu olmanızı sağlar, hem de günlerinizin daha değerli olmasını sağlar. 

Peki ben neden bir amaç edinmeliyim diyorsunuzdur halen. Örneği herkesin bildiği bir kısa hikaye ile vereceğim. Herkes bir babanın oğullarına ders vermek için çubukları kırması olayını bilir. En azından hayatında bir kere duymuştur. Bu hikaye aslında çok önemlidir. Baba en başta bir çubuk alır ve kolayca kırar. İki çubuk alır ve yine kolayca kırar. Sonra bir düzine çubuk alır ve çubukları kıramaz. Herkes bu hikayede anlatılmak istenenin sadece birlikten güç doğar olduğunu sanır. Aslında farklı bir yorumu daha vardır. Bir çubuk amaçsız insanı simgeler. İki çubuk hayatta en azından ne yapmak isteği hakkında fikirleri olan insanı simgeler. Babanın kırmaya çalıştığı çubuk sayısı arttıkça insanın kişiliği oturur. Bu aslında insanın yavaş yavaş her çubukta bir amaç edinmeye doğru gitmesi demektir. En sonunda bir noktaya gelinir ki insanın kişiliği iyice oturmuştur ve sağlam bir amacı vardır. İşte o zaman baba ne yaparsa yapsın, elleri ile o çubukları kıramaz. 

Aslında bu hikayede babanın dışarıdan çubuğu kırmak için harcadığı güç, dış etkenlerdir, karşılaştığınız zorluklardır, hayal kırıklıklarıdır. Sizin amacınız oluşmaya başladığı anda uygulanan bu güç sizleri daha az etkilemeye başlar. Aslında amaç edinmenin ne kadar önemli olduğunu da anlatıyormuş baba bize. Ne bilge adammış. Bir amacı vardı ve bu amacına ulaştı. 

Sıra bizim amacımızda. Kendi amacımızı bulmakta. Peki sorar gibi oldunuz, “Biz nasıl amaç ediniriz?” Diye. Herkesin yaşadıkları bir olmadığı için maalesef sizlere bunun kesin yöntemini veremem. Her şey sizin elinizde.

 Bu örnek her şeyi somut olarak ortaya koyuyor. Konuyu dağıtmadan toplarsam. Mesleği eczacılık olan bir insan asla kendi için bu hayatta yaşamıyordur. Kesinlikle diğer insanlara yardım etmek için vardır. Ve eğer mesleki bir amacı var ise, hayattaki zorluklara karşı daha dirençli olur. Ve insanlara da yardımı dokunabilir. 

Umarım sizler de bir hayat amacı edinebilirsiniz. Ve başka insanların edinmesine de vesile olabilirsiniz.

Ali Şensoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder